Tarih: 01-07/ 03/ 2003

Ekip:             C.Utku Yakar  Merve Sünör             Gökhan Kamış   Alexandır Sirbu  Cüneyt Şükriev 

01 Mart 2005  Salı : Bursa terminalinden öğle vakti  yola çıkıldı. 

02 Mart 2005 Çarşamba :  11:40 gibi Ağrı’ya vardık.Oradan bizi minibüsle Doğu Beyazıt’a  bırakmaları için muavinle konuştuk. Beleş ayarladılar.Yarım saat bekledikten sonra D.Beyazıt minibüsüne bindik ve 14:00 gibi D.Bey.a vardık.Çantaları gara bıraktık.Halledilmesi gereken işler halledildi.Kaymakamla görüşüp öğretmen evini ayarladık,ara ulaşımı hallettik ve jandarmayla görüşüp,izin işlerini hallettik.Akşam öğretmen evine yerleştik ve yemek yedik.24:00 gibi yattık. 

03 Mart 2005  Perşembe :    Sabah 05:00’ kalktık ve kahvaltının ardından ayarladığımız jip bizi geçikmeli olarak  saat 07:00’da aldı ve Eli köyüne doğru yola çıktık. Jiple Gürbulak’a doğru ilerlerken 8 km sonra bazı köylerin adının yazdığı tabeladan (Eli yazmıyor) sola döndük. O yolu takip ettik. Arada yol çatallaşıyor, sürekli sola dönülecek. 5-6 tane taş evin ve birkaç ağacın bulunduğu yer Eli Köyü. Araç bizi Eli Köyünün de üstüne çıkardı.Normalde çıkarmıyorlarmış, yol kötü. Ama ısrar edin, çıkarırlar. 50-55 dk sürdü yol, kar yoktu zaten.  

      Eli Köyünden 8 dakika sonra bir başka yere geldik –yolun bittiği yer- Daha doğrusu bitmiyor, kesiliyor. Oradan yol boyunca yürünürse – yol çok fazla dolanıyor ama- 3200’e kadar varılabilir. Hatta aradaki Kum Kampı, Yeşil Kamp alayına uğrayarak 3200’e geliniyor.  

         Kamplarla ilgili bilgi:                      

                 Kum kampı (2800 kampı) = 2900’ler  (gerçek irtifa) 

                 Yeşil Kamp  (3200 kampı)=  3265’ler             “ 

                 Gerçek 3200 Kampı          =  3350’ler              “ 

      Tabi efendim, biz yoldan direk dolanmadık. Ama izler olmasaydı sanırım yoldan devam ederdik.Anladığınız gibi izler bir süre yoldan devam etti , sonra ayrılıp kestirmelere daldı. Sonra kayboldu, tabii biz Kum Kampını bulduk. Sonra dolaşmamız gereken yeri gördük ve oraya ulaşacağımız yol da tahmini belliydi. O doğrultuda ilerlerken yine yola çıktık. Sonra yol bir vadi boyunca (sert karda-daha önceki izler sertleştirmiş) yükseldik. Vadinin hemen solunda (vadi biter bitmez) biraz üstünde Yeşil kamp var. Yolu takip ederek ilerleyin, 3360’larda bulabildiğiniz en düzgün yer Gerçek 3200 Kampıdır (genelde burası kullanılmaz, Yeşil Kamp tercih edilir) . 

  • 08:50 Eli’den 7-8 dk sonra başlangıç 
  • Yolu takip ederek 40-45 dk yürüyüş 
  • Soldan izleri takip ederek, 3 saat sonra falan kum kampı 
  • 2 saat sonra Yeşil Kamp (kum kampından yol görünüyor, S şeklinde,üst taraftaki yolu hedefleyerek taşlık sırttan yola vardık).  
  • Yolu takip ederek, yeşil kampın sağından ilerleyip 1-1.5 saat sonra gerçek kamp yerinin civarında, uydurduğumuz bir yerde kamp attık.          

  

1) Eli’den balık yüzeyi hedefleyin. 

2)  Kum Kampından sonraki üst yolu hedefleyerek ilerliyordunuz ya , işte üst yolun bitiminde dar boğaz şeklinde bir vadi var. Hemen sol sırtı işte o taşlık sırt . Bu sırtın az üstü Yeşil Kamp. İnce vadiden sonra en uygun yerlerden düz  ilerleyerek 3200’e ulaşılır.  

Bir de özellikle D.Beyazıt’tan ayrıldığınız gün , çıkabileceğiniz kadar erken yola çıkın. Bu hava aydınlanmaya yakın bir zaman olmak şartıyla ; kamplardan ayrılırken de dikkat edilmesi gereken bir şey. Zira burada bu mevsimde 17:30’da hava kararmış oluyor. 

 
04 Mart 2005  Cuma  :    Aralıksız kar yağışı dolayısıyla 3200 kampından ayrılamadık.Tüm gün çadırda yemek yemek,yatmak ve fenalaşmakla geçti. 

05 Mart 2005 Cumartesi :    3200’den sonra grup 5.5 – 6.5 saatte 4200 kampına vardı. 

   Sabah erkenden uyandık,07:00 gibi yola çıktık.  Kamp yerinin hemen üst tarafında ki ,geniş vadinin ortasında ki taşlı küçük sırta (balık yüzey) varılır. Bunun üzerinde hele bir gün önce kar yağmışsa , neredeyse hiç belli olmayan bir patika var. Bu patika yüzey , sırtın üst tarafında daha da belirginleşiyor. Bu patika işte o büyük vadinin sağ tarafında ki sırta bağlanıyor. Çoğu yerde belirsiz (kar yağışına göre değişebilir). Balık yüzeyle aynı hizada sağda çok büyük koca taşlardan oluşan sırt var .Balık yüzeyin hemen bitimiyle başlayan hemen sağ yanında bir başka koca taşlık sırt var . Balık sırt 3750 Kum kampına ulaşıyor (sırtın hemen üstü). 3750 Kampından sonra  sırtı geçinceye kadar patika vadi tabanını yalayarak ilerliyor.Sağdaki yamaca vurarak 4200 kampına giden sırta bağlanıyor. Patikanın yamaca vurduğu yerde vadi tabanında 3 tane dizili koca kaya var! Patika tam bunların hizasından yamaca dönüyor. Dikkat , patika zaman zaman kollara ayrılabiliyor. Sürekli en geniş olanını izleyin. Patika S çizerek sırta ulaşmaya çalışıyor. Ayrıca seçmek zor da olsa (kar yağışına bağlı) babalar da var…Açtığımız izler bazen bir bardak su doldurana kadar kapanıyordu, hatta iki adım atıyosun bakıyorsun arkada iz yok.Dolayısıyla ekipte herkes bazen kendi yolunu çizdi. 4200’e vardık.İnanılmaz bir rüzgar eşliğinde zor da olsa çadırlar kuruldu ve kendimizi çadırlara attık. 

 06 Mart 2005 Pazar :   Sabah saat   03:15’te uyanmaya çalıştık. Zirve için hazırlıkları tamamladık. 2 yarım ip (sabit hat için), buz vidaları, kazmalar, kemerler, kramponlar, karabinler, bir bivak, acil durum için bir uyku tulumu , bir ocak, vs.. 05:00 gibi düşünmemize rağmen 06:00 gibi yola çıktık. Hava bulutluydu ama zirve çok açıktı. Güneşin doğuşuyla daha doğrusu yamaçlara yansımasıyla , bulutlar zirve tepesinde dolanarak toplanmaya başladı. Daha sonra zirvede ne kadar bulut varsa 10-15 dk içinde toplandı ve bizi de içine aldı. Kamptan ayrıldığımızdan beri korkunç rüzgarla boğuşuyorduk. Zirve yolunda zaman zaman çubuklar, tabelalar ve bayraklar var. Ama patika çok belirsiz. Zaman zaman çok dik eğimli kaya kar karışık, absürd yerler aştık. Ayrıca sırt çok dik. Ayaklarımız üşüyordu ve ellerimiz de. Sadece rüzgar değil onunla birlikte süpüren kar tanecikleri de çok üşütüyordu. 

         Velhasıl , yolu sadece duyarak bildiğimiz için gözümüz yemedi. Ayrıca bir gün önceden de çok yorgunduk ve çok soğuktu, döndük. 4600 m civarında son kez fotoğraf çekinip, alçalmaya başladık. 09:30 gibi kamptaydık 

   4200 kampından sonra üstteki ( hafif solda-zaten sağ taraflar Cehennem Deresi- hemen yanında ki yine çok dik vadiler) piramit kayanın hemen sağını-uygun yerleri görerek- hedefleyerek yükselin. (100m) Bazı yerlerde buzlanma vardı. Krampon uygun olabilir, gerek de yok dikkatli olunursa. Sonra patika sağ sırttan bazen vadiye (yamaca) çok yaklaşarak S çizerek ilerliyor. Yollarda , dediğim gibi çubuklar,tabelalar ve bayraklar var. Bazen babalar da var ama çoğu zor seçiliyor, karla kaplanmış. Bu sırt yine birkaç tepecik şeklinde devam ediyor. 4400 m’de tabela var, irtifayı gösteren. Kocaman taşların arasından, bazen çok batarak,bazen buzda, bazen koca kayaların üstüne çıkarak “tırmanıyorsunuz”. Son tepeye varmadan hafif bir düzlük var (4571 m) . Kırmızı bir bayrak da var. Burada dönme kararı aldık. 30 m üstünde bir başka tepe var. Bundan sonra neresi olduğunu siz görmek zorundasınız.  

        Bundan sonrasını insanlardan dinlediğimiz, okuduğumuza göre anlatalım.Kesinlikle tek kaynak olarak alınmamalıdır. Bizzat giden insanlarla konuşulmalıdır. 4571’den sonra taşlık ve karlı bölge (sırt) bir süre devam ediyor. 4700-4800’ler. Daha sonra İnönü Zirvesinin alt tarafına bağlanan dar kulvara giriliyor. (sağa yaklaşmayın, Cehenneme gidersiniz, ya da direk çapraz platoya varmayı denemeyin, anlamadan Cehennemin ortasında bulursunuz kendinizi) 

        İnönü Zirvesinin hemen altına kadar ilerledikten sonra buzulda yan geçişinizi yapın ve platoya varın. Bir süre platoda ilerledikten sonra buzla kaplı zirve sırtından zirveye ulaşın. 4200’den ortalama zirveye varış süresi 7-7.5 saattir. 

      Baş ağrılarımızla uyku için hazırlandık, çünkü sabah inmemiz gerekiyordu. Aldığımız hava raporlarına ve tahminlerimize göre önümüzdeki bir iki gün fırtınalı geçicekti. 

7 Mart 2005  Pazartesi :    Sabah 04:00’da dönüş için kalktık. Uzun , sisli , yorucu , sinir bozucu  bir dönüş. 5 saat kadar sürdü, jip bizi bıraktığı yerden almaya gelmişti. Bir gece daha öğretmen evinde konaklayıp Salı günü Bursa’ya dönmek üzere otobüse bindik.ss 

 ** Gittiğimiz otobüs firmasını çok sevdik. ”Van Erciş İtimat” D.Beyazıt’a aktarmalı gidiyor gerçi ama elemanlar çok yardımcı oldular. Biletleri istediğimiz gibi ayarladılar , D.Beyazıt’a gidişte ücret ödemedik , çok güler yüzlülerdi falan. Otobüs rahattı. Ayrıca eleman ,dönüşte bilet ayarlayacaklarını , D.Beyazıt – Ağrı parası vermeyeceğimizi de söleyince onlarda döndük. Yol biraz uzuyo yalnız. Ayrıca dönüş gidiş kadar konforlu değildi. İki yolcu koridorda geldi , beşimiz yan yana oturamadık falan… 

 * Ağrı’ya gelirken uzun süredir çay içmiyor olun 🙂 Çünkü gittiğiniz her yerde çay bedava ve nerdeyse elleriyle içirecekler , illa içirecekler 🙂 Zaten bardaklar kafamız kadar :)     

 
** Her yıl onlarca dağcı geliyor olsa da  , halk hala dağcılara karşı çok ilgili. İç Anadolu’dakilerden çook daha sıcaklar..Bu sebepten gittiğiniz her yerde bol bol sohpet edin , restoranlarda feci indirim yapıyorlar. Ayrıca mecburiyet caddesinin sonlarına doğru , karakolun karşısında ki Derya Lokantası tavsiyemizdir… 

 **  Ne D.Beyazıt’ta ne de Ağrı’da yapı kredi ATM’si bile yoktu ! Bunun gibi bazı özel bankalar yok.  İş Bankası ya da Ziraat Bankası D.Beyazıt’ta dahi var , onlar tercih edilebilir. 

 ** Kaymakam ziyaret edilecekse ( öğretmen evinin ayarlanması için ) , mutlaka   kestane şekeri alın. D.Beyazıt’tan alınmış çakma baklava saçma oluyor biraz 🙂 

 
** Kamyon ve minibüsler pazarlığa 250 ytl ile başlıyorlar. Eli Köyüne gitmek için 200’e falan bağlayabiliyorsunuz. Küçük ekipler için Sayim abinin jeep gayet uygun. 150-200 dedi. Direk 150 teklif ettik. Kamyonların 200’e zor ikna olduklarını bildiğimizden atladık ama hata yaptık. Çünkü çok da rahat 150’den aşağı inerdi. Velhasıl 150’ye jeep ile gittik. Lada Niva 5 kişi anca sığıyor bu arada. Ayrıca bir avantajı var yolu 15 dk civarında kısaltıcak kadar ileriye gidebiliyor.  

 
** Dönüş yolunda dikkat edin . Her yer birbirine benziyor. Özellikle 3200- Eli arası çok rahat karıştırılabilir. Özellikle sis varsa kii biz inerken fenaydı 🙂 Ağrı 5000’lik bi dağ olduğundan tabanı çook büyük bir yüzölçümü kaplıyor. Dolayısı ile yanlış gireceğiniz bir yan vadi , sizi çok uzaklara atabilir. GPS kullanmanız çok mantıklı olur. Ve mutlaka dağa giden birileri ile gidin.. Dönüş yolunda az daha yanlış yola giriyorduk. Feci sis çöktü , allahtan yolu bulabildik.  

 
** Kaymakam olmadığından yazı işleri müdürü Erol Bey ayarladı öğretmen evini. Öğretmen evi yataklı değil bu arada , kafeteryadaki koltuklarda uyuyorsunuz. Çok fazla ilgi odağı oluyorsunuz.  Yol yorgunusunuz bir gün önceden, gece de kafeteryada geç saate kadar insanlar takılıyorlar siz de uyuyamıyorsunuz, bu sebepten tırmanışa başlanacağı sabah dinlenememiş oluyorsunuz. Bu da tırmanışın ilk gününü feci etkiliyor.   

 
Gerekli olabilecek telefon numaraları :   

Sayim Abi ( jeep için) : 0 5436350494 

 Ağrı Turizm Müd.Yrd.: 0 5363441732 

 Ahmet Abi (kamyon için): 0 5426849582 


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir