Hazırlayan: Mehmet Alper Zeybek
Tarih: 27-30 Aralık 2024
Katılımcılar: Mehmet Alper Zeybek, Zekiyenur Demircan(L), Barış Dağ, Adem Öztürk, Güliz Ersan, Zeki Serkan Tuncel.
Ekipmanlar: Euroka KT-2 Extreme Çadır, mat, Marmot tulum, kask, kazma, kemer.
Kamp Alanı: Çobanini
Su Kaynağı: Kar
Hava Durumu:
27-28 Aralık-Açık güneşli
29 Aralık-Sisli, kar yağışlı
Harcamalar: Bursa-Kayseri (Vip Kahramanmaraş 600 TL), Develi dolmuşu(60 TL), Teleferik(95 TL), Kayseri-Bursa(Süha 630 TL)
27 Aralık-28 Aralık
Akşam 16.00 da H1 ile Görükle’den Bursa Otogarı’na gittik. 17.30’da Vip Kahramanmaraş Turizm otobüsüne bindik ve 4.30 gibi Kayseri’ye gittik. Güliz Abla İstanbul’dan geldiği için otogarda onu bekledik daha sonra 7.30 gibi otogarın karşısından 518’e binip develi minibüslerinin olduğu yere gittik (minibüslerin tam konumu https://maps.app.goo.gl/KV8gujmzEkzYvCu69). Zeki Abi arabasıyla geldiği için bizi çoktan orada bekliyordu, durağın karşısındaki çaycıda çok kötü gözlemeler yiyip Zeki Abi’nin arabasıyla ve Develi minibüsüyle kayak merkezine gittik.

Jandarma Karakolu’na uğrayıp daha önce Kayseri Valiliği’ne mail atıp aldığımız izni teyit ettirip izin belgemizi aldık ve Tekirkapı istasyonundan Tekir Gondol teleferikle yukarı çıktık. 10.40 gibi kayak pistinin kenarında yürümeye başladık, 12.40’ta dağ evine vardık ve kısa bir mola verip kamp alanına Çobanini’ne doğru yola çıktık, tepelere çok çıkmadan sırtı takip edip 13.30 gibi kamp alanına vardık. Çadırlarımızı kurup güzel bir yemek yedikten sonra uyuduk.
29 Aralık
Saat 03.00’da kamp alanından rotanın dibine giderken önümüzdeki tepenin sağından tepeye çıkmadan gitmemiz gerekirken soldan tepelerden gidip yolumuzu uzattık, rotanın dibine geldiğimizde çığ testi yapıp devam ettik. Kar çok batak olduğu için liderin izlerden gitmek bile zor oluyordu, her arkadan gelen tekrar batıyordu buna rağmen havanın iyi olması ve sırta geldiğimizde sert kar görme umudu bizi motive etti ve yürümeye devam ettik. Zekiye botu yüzünden ayak parmağında hissizlik olduğunu söyledi; Barış, Zekiye’nin parmağını ısıtırken biz de yavaş yavaş devam ettik. Hörgüç Kaya’nın altından geçerken taş düşme riski olduğu için çok yaklaşmadan sağından devam ettik ve 08.00 da sırtın biraz altında kalan kayanın dibinde mola verdik.


Hepimiz batak karda çok yorulmuş olmamıza rağmen sırta yaklaşmış olmamız ve manzaranın büyüleyiciliği sayesinde devam ettik, 11.00’da sırtın dibine geldiğimde korniş olmadığı için rahatça çıktık ama kar sırtta da yumuşak olduğu için bütün motivasyonumuz kırıldı. Matla rüzgarı kesip kendimize küçük bir alan oluşturduk ve durum değerlendirmesi yaptık. Zekiye’nin parmağı ve bizim de durumumuzu göz önünde bulundurarak saat hesabı yaptık ve karanlığa kalmak istemedik. Barış’ın kuleye çıkma hayalini ve Adem Abi’nin çıkmadığı iki dağdan birisi olan Erciyes zirvesini geride bırakarak sadece zirvedeki bayrağı görüp, kampta kalan Zeki Abi’ye haber verip 11.30’da inişe başladık. Şeytan Kulvarından hızlıca indik ve kamp alanına giderken gece karanlıkta rotanın dibine giderken bulamadığımız yolu fark ettik. 13.30’da kampa geldiğimizde Zeki Abi’nin yaptığı pudingi(😋) afiyetle yedik. Zirve yapamamamıza rağmen rotanın zor kısmını çıkmış olmak bize yeterince keyif vermişti zaten, güzel bir akşam yemeği yapıp yedikten sonra uyuduk ve yorgunluğumuzu attık.


30 Aralık
Sabah 09.00 civarında uyanıp bir şeyler atıştırıp kampı toplayıp dağ evine harekete geçtik. Kar yağışı gece boyu devam etmişti hala daha devam ediyordu, sis de bastırmıştı; kamp alanında ayrılırken gideceğimiz rota aklımda olmasın rağmen sis yüzünden farkında olmadan u çizdiğimi fark ettik. GPS’ten doğru yönü bulup devam ettik, 11.00 gibi dağ evine vardık biraz dinlendikten sonra devam ettik. Tekir Gondol teleferiğe bindik ve aşağıya indik. Kayak pistinde sıcak bir şeyler içip rahatladıktan sonra bir kısmımız Zeki Abi’nin arabasıyla otogara gidip çantaları emanete bıraktı. Birkaçımız da kayak merkezinin karşısında, caminin biraz yukarısında bulunan dolmuş durağına gittik, 153’ü arayıp yer ayırttırdık ama çalışmayan bir randevu sistemi var, o yüzden taksiciyle anlaşıp 300 TL ye indik. Önce Tarihi Kayseri Kebapçısı’nda upuzun dürümlerimiz yedikten sonra Hunat Hamamı’na gidip bütün yorgunluğumuzu attık. Güliz Abla ve Zeki Abi’yi uğurladıktan sonra ufak bir şehir turu yaptık. Develi dolmuşlarının yanında bulunan Mini Terminal ile konuşup servisin yolun karşısından kalkıp terminale gittiğini öğrendik. (içeride birden fazla otobüs firmasının veznesi vardı fakat hangilerinin servisi olduğunu bilmiyorum, biz Süha’nın servisi olduğunu bildiğimiz için biletlerimizi oradan aldık. Daha sonra öğrendik ki Süha’nın otogardan direkt Develi’ye giden servisleri de varmış.) Otogara gidip otobüsümüze bindik ve Bursa’ya gelip faaliyetimizi sonlandırdık.


Faaliyetimize katılan UDK Mezun Derneği üyeleri olan Güliz Ersan, Zeki Serkan Tuncel ve Adem Öztürk’e bizi yalnız bırakmadığı için teşekkür ederiz, sonraki faaliyetlerimizde görüşmeyi dileriz.
0 yorum