Tarih: 18 Haziran 2010  
Kamp yeri: Parmakkaya Vadisi 
Rota: Lahit Kaya Kuzey Yüzü S17 Rotası 
Hava durumu: Açık 
Ekip: Mustafa İSTENGİR, Engin KARACA 

  Lahitkaya klasik tırmanışını yapacak olan arkadaşlarımızın hemen arkalarından 08:00’da yola çıkıyoruz.09:30’da Kuzey yüzü önünde buzulun başladığı yerdeyiz. Malzemelerimizi kuşandıktan sonra çekiç kafa kazmalar ellerimizde buzulda yükseliyoruz. Buzulun bitimi ile kayaya dokunmak istediğimiz nokta arasında yaklaşık 2 metre uzunluğunda bi boşluk olunca. 

Kaya ya girmek için başka noktalar aramaya başladık. Engin hemen buzula sapladığı kazmadan emniyet alıyor ve geçiş noktası aramaya başlıyorum. 2009 senesinin Haziran ayında bu bölgedeki taş düşmesi geliyor aklıma. İki arkadaşımız bu rotada yükselirken 2 otomobil büyüklüğündeki koca kayanın onları sıyırması ve buzula çarpıp her yerin toz duman olması ister istemez bir an önce kayada yükselmemiz gerektiğini hatırlatıyor bana. 

  

 Yaklaşık 10 metre kadar sol tarafta bir geçiş buluyorum kaya ile temas eden ve ordan aşağıya inmeye başlıyorum. Geri geri tırmanarak yaklaşık 3 metre kadar indikten sonra kaya ile buluşuyorum sonunda. Biraz önce üzerinde gezindiğimiz noktaları alt taraftan da görüyorum. 30cm kalınlığındaki buzulun üzerinde gezinip kırılmaması sevindiriyor beni açıkçası. Rotanın başlangıcı olan geniş bacaya doğru yan geçişe başlıyorum artık. 10 metre kadar yan geçişten sonra bacaya girip 4-5 metre sonra hazır sikkelerden bir istasyon hazırlayıp Engin de geliyor yanıma. Bundan sonra ipi toplayıp 20-25 metre daha yükselip normalde rota tanımlamalarında ki ip boyuna geliyoruz. Burada bulunan 2 adet hafif negatif baca yerine sağ tarftakigörece daha rahat gözüken yatık yüzeyden sağa yan geçip sonra tekrar sol tarafa kıvrılıyorum bacaların üzerinden geçecek şekilde. Enginide yanıma aldıktan sonra ipi toplayıp geniş ve yatık bacadan 50 metre kadar yükselip kuzey yüzündeki diğer S17,S18 ve S19 rotalarının ayrımına varıyoruz. Bu noktada doğu yönündeki yatık ve çürük olan yüzeyleri seçiyoruz ve üçgen karın olduğu noktaya kadar yani 2. İp boyuna kadar free tırmanıyoruz. Üçgen karın altındaki ıslak slab yüzeylerden ilerleyerek gireceğimiz bacanın altında istasyonu kurup kaya ile kar arasında kalan 10 cm lik kuru yüzeylerden kara deymemek için catwalk yürüyüşü yaparak geçmek zorunda kalıyorum. İlk başlarda sağlam duran bacada bol malzeme atma imkanı bularak yükseliyorum. Sonlara doğru çürükleştikçe malzeme atma imkanı da azalıyor. 55 metre kadar yükselip bacanın sonunda istasyonu kuruyorum ve Engin’de geliyor yanıma. Ben ipi ve istasyonu toplamak ile uğraşırken Engin de rotanın devamı için bir hat arıyor. 

 Bu noktadan itibaren kar ve akan şelaler işimizi zorlaştırıyor. Kara girmemek için olabildiğince çaba göstersekte bazen şelale bazen kar üzerinden geçerek son ip boyunu buluyoruz. Zirve kulesinin doğu tarafına çıkan bu çatlağımsı hat üzerinde ilk başta botlarımla gitmeye kalksamda dik ve slabların problem içeriyor olmasından dolayı geri geri inip frictionları giyip tekrardan yükseliyorum. Malzeme atacak yerin noktanın olmayışı ve slablar üzerindeki kilit hamlelerin ayakları yorması ile olabilidiğince hızlı bir şekilde bu ip boyunuda bitiriyoruz burada bulunan yarısı içerde yarısı dışarda sikkeler(2 adet) işimizi görüyor. 

 Bu noktadan sonra zirveye kadar yürüyüşten ibaret olan S17 rotasını tamamlayarak doğu tarafından 13:00 gibi zirveye ulaşıyoruz. 


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir