Tarih: 1-7 Aralık 2008 
Rota: Emler Batı 
Zirve Ekibi: Mustafa İstengir , Ceyda Canpolat ,Hamza Cihan İzmitli,Ahmet Karaağaç 
Hava: Açık ve güneşli 

  

Uzunca bi aradan sonra kafalarda olan planlar bir bir koyuldu yine sıraya Emler Batı Yüzü Kış tırmanışı ve Bozkaya Batı idi bu seferde planlar. 

Sokulupınar’a vardığımızda kış mevsiminin kamp yerine pek uğramadığını gördük. Fakat aşağıdan rotayı incelediğimiz kadarıyla rota üzerinde yeteri kadar kar bulunması keyiflerimizi tekrardan yerine getirdi.  

3 Aralık sabah 6:00’da çıkıyoruz rotanın girişine doğru. Dört kişilik bir ekip ve galiba rotanın kış çıkışında ilk defa bir bayan bulunuyor. 50 Rota kitabında bahsedilen kulvardan girilip mix etapların başına geliniyor. Geçilen kulvarlarda ki karın azlığı ve sert olmayışı 50-60 derecedeki bu etapların sevimsiz bir şekilde ayak kaymasına sebep olması; fiziksel olarak da yorsa en çok sinirlere zararı vardı. Tunç Fındığın buz ve mix etaplar diye bahsettiği parkurun başına geldiğimizde saat 09:00 idi. Kramponları takıp tırmanmanın vakti gelmişti. Gireceğimiz kulvarın ilk 3-4 metresi kar daha sonrası ince bir buz tabakası ve kar ile karışık ile devam ediyordu. Mustafa’nın bu kulvarı sağdan veya soldan zorlaması sonuçsuz kalmıştı. Slop kaya üzerindeki 10-15cm lik toz kar işleri mahvedecek gibi duruyordu. Bu 3-4 metreyi geçtikten sonraki ince buz tabakasıda 3. ve 4. kişide un ufak olacağı için bu açık baca şeklindeki kulvardan vazgeçildi. Bunun yerine hemen bu kulvarın dibinden yani sol tarafından başlayan ve şansımıza bu mevsimlerde açık ve temiz bir sloptan, kramponları çıkardıktan sonra tırmandık. 15-20 metre uzunluğundaki bu sloba lider olarak ilk mustafa girdi [Çanta şapkasının, üst tarafındaki sıkıştırma lastiklerine bağladığı kramponların gevşeyip suratının sağına ve soluna tokat şeklindeki darbeleri ile :)] Bu slap etapta malzeme atmak pek mümkün olmadığı için free olarak küçük sete kadar tırmanıldı. Ufak sette biri toprağa, diğeride pek güven vermeyen şekilde çakılabilen iki sikkeden emniyet alınıp diğer 3 kişi de yukardan emniyetle bu etap bitti. Bu etaptan sonra yaklaşık 70-80 metre kadar mix bir şekilde tırmanıp sağa yan geçip 12:00 da kayacık tepesinin güney batı sırtının burun kısmına ulaştık. Tahminimizden fazla zaman kaybetmiştik burada, karın verimsizliğinden dolayı.  

Sırttan sonra havanın açık ve güneşin iyiden iyiye kendini hissettirmesiyle 16:45 te kayacık zirvedeydik ve daha fazla ilerlemeden burada hemen zirvenin 10 metre altındaki büyük bi taşın dibine 4 kişilik bir bivak yeri açtık. Havanın güzel olması sebebi ile de pek de uğraşmadık bivak yeri için hatta daha çok manzaraya önem verdik. Gece manzaramız müthişti Aladağların güneyindeki ve batısındaki tüm köyler minik ışıkları ile önümüzdeydi ve Bolkar ve Karanfil dağlarının koyu beyaz görüntüleri. Ayakkabıları su geçiren Hamza’nın yedek çorap sıkıntısından dolayı ayak parmaklarına geçirip topuklarını açıkta bırakan eldiveni sayesisinde, bivakta kulaklarda kalan -“Abi ayağıma eldiven giydim ellerim üşüyor.” cümlesi olmalı. 

Sabah yine kendimizi pek aceleye vermeden 08:00 gibi yola koyulduk. (Zirveye az kalmış olmasının ve havanın açık olmasının verdiği rahatlıkla olsa gerek) Kayacık zirvesinden sonraki sırt rahat bir tırmanış sunuyor sadece sırt üzerinden giderken karşına çıkan büyük bir babadan 50 metre kadar aşağıya inip yan geçip tekrar yükselmeniz gerek.Bu sırtta Ceyda’nın kazmasının da ortadan ikiye ayrılmasından hariç pek bir sorun olmadı. 

Ve 13:30 da ekip tam bir şekilde zirvedeydi. Hızlı bir şekilde su ve fotoğraf fastından sonra derhal inişe geçtik. 14:00 da inişe geçip Çelikbuyduran ve Karayalak üzerinden 16:30 da kamp yerine vardık. Karın elverişsizliği yüzünden bozkaya planı da suya düştü.


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir